Devre mülk, bağımsız bir mülke ait kullanım haklarını belirlenmiş özel şekilde kullanılması için oluşturulmuş bir çözüm yoludur. Bu özellikler, kat mülkiyetini kullanım hakkının birden fazla parçaya ayrılarak ve paydaşlara senenin belli dönemlerinde mülkten kaynaklanan tüm hakları kullanma hakkını tanıyarak oluşmuştur. Hukuk sistemimizde Kat Mülkiyeti Kanunu madde 57-65 arası düzenlenen bu durum için kendisinden doğan hukuki ihtilafların çözümünde ilgili mevzuat ve Yargıtay kararları mevcuttur. Bu devre mülk satışı işleminde satıcı ve alıcı arasında yapılan sözleşmeye devre mülk sözleşmesi diyebiliriz. Bu sözleşme sonrası tapu düzenlemesi yapılarak satışı gerçekleşen mülkün satma kiralama miras bırakma vb. hakları alıcıya geçmektedir. Bu sözleşme resmi şekilde yapılmalıdır ve tapuya tescil edilmelidir. Yani resmi şekilde yapılmayan sözleşmeler geçersizdir. Uygulamada sözleşmelerin resmi şekilde yapılmaması ilerleyen dönemlerde taraflardan birinin talebi üzerine sözleşmenin iptaline neden olabilmektedir.
Devre mülk günümüzde birçok dolandırıcılık faaliyetinin konusu olabilmektedir, bunun önüne geçebilmek adına 2015 senesinde Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği yayınlanmıştır. Bu yönetmelik çerçevesinde tarafların yükümlülükleri tespit edilmiştir. Tüm bu mevzuat düzenlemelerine rağmen devre mülk almak isteyen vatandaşların sözleşmelerin incelenmesi aşamasında ve daha ileriki aşamalar olan cayma hakkının, sözleşmenin feshi koşulları, tarafların yükümlülüklerine aykırı hareketlerinde tazminat sorumlulukları vb. konularında mutlaka bu alanda deneyim sahibi avukatlara ve hukuk bürolarından hukuki hizmet almaları gerekmektedir. Bu sayede amaçlarına en sağlıklı yoldan ulaşacaklardır.
Uygulamada satıcıların alıcılara karşı kullandığı yanıltıcı pazarlama yöntemlerinden dolayı birçok alıcı devre mülk sözleşmesini imzaladıktan sonra vazgeçmek istemektedir. Bu vazgeçme istemi yani sözleşmenin iptali talebi 2015 yılında yayınlanan Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğince cayma hakkı olarak ifade edilmiştir. Bu yönetmeliğe göre uygulamada devre mülk, dönem mülk, hisseli gayrimenkul satışı vb. isimlerle yapılan ve tapu siciline konu olan sözleşmeler bir yıldan uzun süre içinde kurulması ve tüketiciye senenin belli dönemlerinde konaklama imkanı tanıması halinde devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilecektir ve yönetmeliğin hükümleri bu sözleşmelere uygulanabilecektir.
Bu sözleşmenin tarafı olan ve tüketici konumundaki alıcı, ilgili yönetmeliğin 7. maddesi gereğince hiçbir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkını kullanan tüketicinin hukuki konumu sözleşmeye taraf olmadan önceki haline döner.
Cayma hakkını kullanan tüketiciye karşı sağlayıcının aldığı bedelleri, senetleri geri verme ve sözleşmenin iptalini gerçekleştirme yükümlülüğü vardır. Cayma hakkını kullanmak isteyen tüketici, bu işlemi, ilgili yönetmeliğin cayma hakkının kullanımı başlıklı 8. maddesinde belirtilen usule göre yapmalıdır. Bu usule göre cayma hakkını kullanmak isteyen tüketici, buna yönelik talebinin bildirimini;
satıcı veya sağlayıcıya yöneltmelidir. Bu bildirim üzerine satıcı veya sağlayıcı sözleşmeyi iptal ederek yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır.
Cayma hakkını kullanmak üzere bildirim yapmak isteyen vatandaşlar, açık bildirimini yapmak üzere telefonun aracılığından faydalanmak istemektedirler. Ancak telefon yoluyla bildirimle cayma hakkı kullanılamamaktadır. Yani bu yolla kullanılan cayma hakkı geçersizdir. Hatta bu durum mahkeme sürecinde tüketicinin aleyhine dönebilmektedir. Bundan dolayıdır ki tüketiciler cayma hakkını kullanırken ilgili yönetmelikteki usule uymak zorundadır.