İcra İflas Hukuku’na takip hukuku da denilmektedir.
Cebri icra, devletin zor kullanma gücünü belirtir.
Borçlarını ödemeyen, yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere karşı, devlet yardımı ile alacaklarına nasıl kavuşacağını düzenleyen hukuk dalına icra ve iflas hukuku veya cebri icra hukuku denir.
Cebri icra hukuku zor kullanma yetkisini sadece devlete tanımıştır. Alacaklının alacağına kavuşması için devlet, icra müdürlüğü nezdindeki icra daireleri aracılığıyla borçlunun hak ve mallarını haczeder, bu mallar en sonunda satılarak paraya çevrilir ve elde edilen para alacağa karşılık olarak ödenir.
İcra İflas Kanunu’na göre haciz yöntemleri:
1-İlamlı icra: Bir mahkeme kararına veya mahkeme kararı niteliğinde sayılan bir belgeye dayanan alacağın tahsil edilmesi amacıyla izlenen takip yöntemidir.
2-İlamsız icra: Herhangi bir belgeye dayanılmadan da açılabilen takip yöntemidir.
3-Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip: Alacaklının elinde borçluya ait bir mal rehnedilmiş olarak bulunuyorsa ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başvurmalıdır.
1-İhtiyati haciz: Geçici hukuki koruma önlemidir. Alacağı elde etmek için değil teminat altına almak için düzenlenen bir tedbirdir.
2-Konkordato: İşleri yolunda borçluyu(genellikle şirketler) korumak düzenlenen bir kurumdur.
3-Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma: Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin haciz yoluna başvuran alacaklıların uzlaşmasını ve faaliyetine devam etmesine imkan sağlayan bir kurumdur.
4-İptal Davası: Borçlular, henüz malları haczedilmeden önce haczedilmesini önlemek amacıyla ellerindeki malların satarlar ise alacaklılar bu dava yoluyla bu işlemlerin iptalini sağlayabilirler. Bu sayede alacaklılar alacaklarını tahsil edebilirler.
Kamu kuruluşlarının alacakları İcra İflas Kanunu’na değil, “AMME (KAMU) ALACAKLARININ TAHSİLİ HAKKINDA KANUN” hükümlerine göre takip edilir.
a- İcra Dairesi: İcra işlemlerinin başlatıldığı makamdır.
b- İcra Mahkemesi: İcra dairesini denetleyen mahkemedir. İcra memurlarının işlemleri, takip hakkındaki başvurular mahkemeye yapılır ve mahkeme nezdinde incelenir.
İCRA MAHKEMESİ'nin bazı kararları temyiz edilebilir. Temyiz edilebilecek kararlar ise İİK m.363'de teker teker numerus clausus sayılmıştır.
Temyiz süresi, kararın tebliğinden veya yüzüne karşı okunmasından başlayarak 10 gündür.
Hukuki Sorumluluk: İcra dairesindeki görevlilerin ve memurların yaptıkları işlemlerden zarar gören kişiler, şikayet yoluna başvurarak İcra Mahkemesi nezdinde talepte bulunabilirler.
Cezai Sorumluluk: İcra dairesi görevlileri ve memurlarının fiilleri suç da teşkil edebilir. Bu durumda görevliler ve memurlar hakkında suç duyurusunda bulunulabilir.
ŞİKÂYET
Şikâyet Sebepleri
1- İşlemin Kanuna Aykırı Olması
2- İşlemin Duruma Uygun Olmaması: İcra dairesine takdir yetkisi tanınan durumlarda meydana gelebilir.
3- Hakkın Yerine Getirilmemesi Hali: İcra dairesi görevli ve memurlarının görevleri içinde olan bir işi yapmaması durumudur.
4- Hakkın Nedensiz Sürüncemede Bırakılma Durumu
Kural olarak: 7 gündür. Şikayet süresi şikayete konu işlemin öğrenildiği günden başlamaktadır.
a- Hakkın yerine getirilmemesi ya da sebep belirtilmeden sürüncemede bırakılması durumuda her daim şikayet yoluna başvurulabilir.
b- Kamu düzenini bozabilecek ve aykırı olan işlemlere aleyhine de süresiz olarak şikayet prosedürü kullanılabilir.
Şikayet, icra mahkemesi nezdinde yazılı bir dilekçe ile veyahut sözlü olarak yapılabilir.
İcra işlemlerinin tamamlanabilmesi amacıyla, tebliğ edilmesi zorunludur. Tebligat, Tebligat Kanunu’na uygun olarak yapılır. Tebligat, PTT’nin posta memurları ya da icra memuru aracılığıyla yapılabilir.
Tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebligat, kendisi ile aynı adreste ikamet eden, görünüş olarak 18 yaşından büyük aile bireylerinden birine yapılabilir. Eğer tebliğ alınmaktan kaçınılırsa, tebliğ edilecek borçlu gerçek kişi ise Tebligat Kanunu’nun 21. Maddesine göre mernis sisteminde kayıtlı adresine tekrar tebligat gönderilerek adresteki görevli muhtarlığa tebligat yapılır. Eğer borçlu tüzel kişi tacir ise, TK m.35’e göre ticaret odasına kayıtlı adresine, kapıya yapıştırmak suretiyle tebligat yapılır.
Kanunda düzenlenen usulüne uygun olarak yapılmayan tebligat geçersizdir.
a- Borçlunun yakınlarından birinin ölümü üzerine takip 3 gün ertelenir.
b- Borçlunun ölmesi: Mirasçı mirası derhal kabul etmişse takip 3 gün ertelenir ve daha sonra mirasçılara veyahut miras bırakılan malvarlığına karşı takip devam eder. Mirasçı veya mirasçılar açıkça mirası kabul etmemiş veya reddetmemişse 3 ay boyunca icra takibi ertelenir.
c- Borçlunun tutuklu veya hükümlü olması: Borçlu 1 yıl veya daha fazla ceza almışsa, Sulh Hukuk Mahkemesi’nden vasi tayin edilene kadar icra takibi ertelenir. 1 yıldan daha az ceza almışsa, icra müdürlüğü tarafından verilen süre içerisinde kendisine vasi atayana kadar icra takibi ertelenir.
d- Borçlunun asker olması: Kendisine temsilci atayana kadar, icra müdürlüğü tarafından kendisine uygun bir süre verilir.
e- Borçlunun ağır hastalık hali: Kendisine temsilci tayin edinceye kadar takip ertelenir.
Mal kaçırma ihtimali bulunuyorsa; gece vakti de dahil olmak üzere; tutuklu, ağır hasta ve askerlik
İcra hukukunda, başlatılan icra takibinin itirazla durdurulması iki şekilde mümkündür. Bunlardan birincisi itirazın iptali yolu diğeri ise itirazın kaldırılması yoludur.
Borçlu, kendisine karşı başlatılan bir icra takibinde ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz ederse takip başkaca hiçbir işleme gerek kalmaksızın takip durur. Duran takibe genel mahkemelerde açılan itirazın iptali davasıyla ya da itirazın kaldırılması kararıyla devam edilebilir.
Alacaklı, eğer İcra İflas Kanunu’nun 68. Maddesinde sayılan belgelerden birine sahip ise İcra Mahkemesi’ne başvurularak itiraz iptal edilerek takibe devam edilebilir.
Eğer bu belgelerden birine sahip değilse, genel mahkemelerde itirazın kaldırılması yoluna başvurarak, itirazın kaldırılmasını sağlayarak takibin devamını sağlayabilir.
İcra takibinin son aşaması da haczedilen malların satılmasıdır.
Büromuz, müvekkillerimize icra hukuku alanında danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. Borç tahsilatının hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için sadece bu alanda çalışan ve uzmanlaşmış call center birimimiz bulunmakta ve borçlularla sürekli olarak iletişime geçilerek borcun ödenmesinin pratik bir şekilde sağlanmasına çalışılır. Bu aşamada başarı sağlanamadığı takdirde, konu yine icra alanında uzman avukatlarımızın takibinde UYAP, Sinerji gibi güncel bilişim programları da kullanılarak hızlı bir şekilde sonuca ulaştırılmaya çalışılmakta, kolay bir şekilde malvarlığı takibi yapılabilmektedir. Sonuç odaklı olarak, İstanbul’daki birçok adliyede daimi olarak bulunarak gerektiğinde hızlı bir şekilde işlem gerçekleştiren personellerimiz bulunmaktadır. Kredi sözleşmesi takibi, hacizli mallar ve ipotek satışı, rehnin paraya çevrilmesi işlemleri hızlı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Proaktif Hukuk Bürosu olarak ulusal ve/veya uluslararası faaliyet gösteren bireysel ve kurumsal müvekkillerimize ihtiyaç duydukları konularda deneyimli bir firma olarak uzun zamandır istikrarla, tecrübeli ve profesyonel ekibimiz ve icra avukatlarımızla kısa sürede ve başarılı bir şekilde müvekkillerimizin işlemlerini takip etmekte ve yardım etmekteyiz.
Para yerine kullanılan çek, bono, poliçe, rehin belgesi gibi ticaret hukuku kıymetli evraklarının düzenlendiği ihtisas alanıdır. Deneyimli avukatlarımız, karşılıksız çek tahsilatı, poliçe tahsilatı, bono tahsilatı gibi alanlarda başarılı bir şekilde borç tahsilatında faaliyet göstermektedir.
Deneyimli avukatlarımız ve ekibimiz, hukukumuzda kıymetli evrak (çek, poliçe, bono) sayılmayan, adi evrak olarak anılan senetlerin tahsilatında da başarılı bir çizgide hareket etmektedir.
Genellikle kurumların veya tacir kuruluşlar veya kişilerin düzenledikleri faturaların tam ve hızlı tahsilat sağlamak amacıyla büromuz nezdinde başarılı bir faaliyet sergilenmektedir.