Çek ve senetler ile temellendirilen borç ilişkilerinde, borcun ödeme gününde ifa edilmemesiyle birlikte alacağını tahsil edemeyen alacaklının başvurabileceği imkanlardan biri olan icra takibinde sürecin profesyonel yönetime ihtiyacı olmasından dolayı alacaklıların tahsil için icra iflas departmanlarında uzman avukatların yer aldığı hukuk büroları ile anlaşmaya gitmesi gerekmekte olup bu sayede enerji ve zaman kaybının önüne geçilerek, ekonomik menfaat kaybının önlenmesi sağlanacaktır. Aynı şekilde haksız alacağı talep eden alacaklıya karşı da borçlu olduğu iddia edilen kişinin menfaat kaybını önlemesi adına borçlunun kullanacağı savunma araçlarının tespitinde ve kullanılmasında bu alanda uzman avukatlardan yardım alması gerekmektedir.
Senet, borç ilişkisindeki tarafları borcun ödeme gününü ve miktarını gösteren hukuki bir belge olup vadesinde ödenmediği takdirde icra takibine konu olabilme potansiyeline sahiptir. Bu icra takibinde, icra takibi yollarından ilamsız icra takibi yoluna başvurulacaktır. Bu ilamsız icra takibi yolunda alacaklı, elinde ilam hükmünde(mahkeme kararı niteliği taşıyan) belge bulunmaksızın alacağını hangi ilişkiden kaynaklandığını belirterek icra takibi talebinde bulunabilir. Bu icra takibinde borçluya, ödeme emriyle birlikte başvurabileceği hukuki imkanlar doğmaktadır. Bu imkanlar;
Bu itirazlar süresi içinde yapıldığı takdirde borcun takibi durur. Bu itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesi için alacaklının İcra Mahkemesine itirazın kaldırılması talebi ile dava açması gerekmektedir. Yapılacak yargılama neticesinde itirazı haksız çıkan borçlu veya alacaklı için mahkeme tarafından alacağın %40 ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilecektir.
Çek, Türk Ticaret Kanununda geçen kambiyo senetlerinden biri olan çek, hızlı akan ticaret hayatının sekteye uğramaması adına bozdurulup paraya çevrilme yeteneğine sahip hukuki bir belgedir. Çekin bu paraya çevrilme yeteneği, çeki bankaya ibraz etmek suretiyle kullanılabilir. Ancak ibrazı ile karşılıksız kalarak, banka tarafından paraya çevrilemeyen bir çekte, çeki elinde bulunduran meşru hamilin çekin üzerine, ödeme yapılmaması sebebini ve ibraz tarihini yazdırma yükümlülüğü vardır. Meşru hamilin bu yükümlülüklerini yerine getirmesiyle beraber, banka tarafından çeki düzenleyene ihtar çekilir. Bankanın ihtar mektubunu çeki düzenleyene iletmesinden sonra bir görevi daha kalmaktadır. Bu görev de meşru hamil adın hesap açmaktır. Açılan bu hesaba, eline ihtar mektubu ulaşmış çeki düzenleyen tarafından 7 gün içerisinde çekin bedeli ve gecikmeden dolayı işleyen faizi yatırmak zorundadır. Yatırmadığı takdirde meşru hamil tarafından çek, icra dairesine başvurmak suretiyle icra takibine konu yapılabilecektir.
Çek için başlatılacak bu icra takibinin türü ilamsız (adi) icra takibi olabileceği gibi, İcra İflas Kanununca kambiyo senetlerine özgü haciz yolu belirtilmiş olup, çekin icra takibi bu yolla da yapılabilir. İcra İflas Kanunu madde 167 ve 168’de belirtilen kambiyo senetlerine özgü haciz yolu genel haciz yoluna paralellik göstermekle beraber bazı noktalarda genel haciz yolundan ayrılmaktadır. Alacaklı bakımından ayrıcalıklar içeren bu noktalar;
Kambiyo senedine dayalı icra takibi yoluna başvuran alacaklıya karşı borçlunun başvurabileceği savunma araçları;
Borçlu tarafından bu savunma araçlarından birisinin kullanılması halinde alacaklı 6 ay içerisinde İcra Mahkemesine itirazın kaldırılması talebinde bulunabilir.