Noterden gelen ihtarnameye itiraz

Noterden gelen ihtarnameye itiraz

İhtarname, yasal olarak zorunlu kılınan hallerde karşı tarafa gönderilmesi gereken, alacak iddialarında borçluyu temerrüde düşüren ve faiz başlangıcını belirleyen hukuki işlemdir.

İhtarname; sözlü, yazılı, iadeli taahhütlü mektupla, faksla, kargo ile, telgraf ile veya noter kanalıyla gönderilebilir. İspat hukuku açısından en sağlıklı yol noter kanalıyla göndermektir.

Noterden İhtarname Geldi Ne Yapmalıyım?

Noterden ihtarname gelirse; eğer ihtarnamede süre yazılmışsa bu süre içinde, yazılmamışsa en kısa sürede yine noter kanalıyla ihtarname gönderilmelidir. Eğer ihtarnamedeki taleplerin haklı bir dayanağı yoksa, iddiaları reddediniz.

Borcun ödenmesi için gönderilen ihtarname, icra takibine başlamadan önceki son uyarı niteliğindedir. En kısa sürede itiraz edilmesi gerekir. O yüzden bu konularda uzman bir avukattan yardım almak her zaman daha faydalı olacaktır.

Noterden Gelen İhtarnameye Cevap Vermezsem Ne Olur?

Hukukta “susma” kabul anlamına gelmediği için ihtarnameye cevap vermezseniz, ihtarnamedeki iddiaların kabul edildiği sonucu çıkmaz.

Noterden gelen ihtarnameye itiraz

İhtarnameye Cevap Süresi Kaç Gündür?



İhtarnameyi gönderen kişi belirli bir süre öngörmüş olabilir. Bu süre içinde itiraz edebilirsiniz.

Kira sözleşmelerinin sona ermesinden önce kiracı vadesi gelmiş kira borcunu ödemezse; kiralayan 6 ay veya daha uzun süreli kira sözleşmelerinde 30 günlük, daha kısa süreli sözleşmelerde 6 günlük bir süre tayin ederek kiracıya ihtarname gönderir.

Bu durumlarda ihtara itiraz yukarıdaki durumlara göre sırayla 30 ve 6 gündür.

Kiracının tahliyesi talebini içeren ihtarnameye itiraz süresi 7 gündür.

İcra takibi sürecinde gönderilen ödeme emrine itiraz süresi 7 gündür.

İhtarname sonuç olarak;

Noterden ihtarname geldiğinde, eğer talepler haklı nedenlere dayanıyorsa; ihtarnamede istenen edimi verilen süre içinde yapmalısınız.

Talepler haklı bir nedene dayanmıyorsa itiraz süresi varsa o süre içerisinde, yoksa en kısa sürede noterden ihtarname yollayarak itiraz etmeli ve iddiaları reddetmelisiniz.

Sonrasında gerekirse uzman bir avukat aracılığıyla, ihtarnamenin konusuna göre olayı yargı yoluna taşıyabilirsiniz.

 

Proaktif Hukuk Bürosu olarak alanında uzman 50 avukat ile çalışmaktayız. Noterden gelen ihtarnameler ile ilgili veya başka herhangi hukuki bir süreç için yargı yoluna başvurmak isterseniz info@proktifhukuk.com adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İhtarnameye Cevap Dilekçesi Örneği

......................................NOTERLİĞİNE

CEVAP VEREN (KEŞİDECİ) :

VEKİLLERİ :

KARŞI TARAF (MUHATAP) :

VEKİLİ :

KONU : ............. Noterliğinden keşide edilen 15.08.2012 tarih ve ......... yevmiye numaralı ihtarnameye cevabımızdır.

C E V A P L A R I M I Z :

1- İhtarnamede ileri sürülen tüm iddialar hukuki dayanaktan yoksun ve gerçek dışıdır. İhtarnamenin 3. maddesinde işyerinin E. ve H. tarafından müvekkile devredildiğini iddia etmektesiniz. Gerçekte işletmedeki tüm malzeme ve demirbaşları fatura etmek suretiyle müvekkile devir ve teslim ettiğiniz gerek işletmeniz ve şirketiniz kayıtlarında ve gerekse resmi kurumlar nezdindeki kayıtlarda sabittir. Aynı tarihte şirketinizi de başka bir adrese naklettiğiniz gibi diğer özel eşyalarınızı da bir kamyonetle ............’daki adresinize götürdüğünüz herkesçe bilinmekte ve ispat edilebilir durumdadır.

2- Yukarıda açıkladığımız devir ve teslimden bu yana bir yıla yakın zaman geçtikten sonra taşınmaz maliki E. ile kira ilişkinizin devam ettiğini ileri sürmeniz mesnetsiz bir iddia olup iyi niyetle bağdaşmaz. E. ile hukuki ilişkinizi devir ve teslimden evvel rızaen ve fiilen sona erdirdiğiniz de bilinen bir gerçektir.

3- E’nin taşınmaz malikliği dışında müvekkile ait işyeri ile hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır. İşyerinin devir ve teslimi de yukarıda açıklanan şekilde yapıldığından bir gayrı yasallık hiçbir şekilde söz konusu değildir. Devir-teslim tarihinde fatura edilen malzeme ve demirbaş bedelleri ödenmiş olduğundan müvekkilin ödemesi gereken bir borç da yoktur. Tüm iddialarımız gerçek dışıdır, iddia ve taleplerinizi reddediyoruz.

4- İddia edildiği gibi, müvekkil şirketinize ait işyerinde çalışan bir eleman değildir. İşletmedeki tüm demirbaş ve malzemeleri şirketinizden devir ve teslim alan müvekkil, yeri kiralamış olup kendi nam ve hesabına ticari faaliyet yapmaktadır.

5- Geçen zaman içerisinde şirketinizden alacaklı olduğunu iddia edenler müvekkile ait işyerine sıkça gelerek taciz etmektedirler. Hatta bu işyerine icra tebligatları gönderilmiş, hacze gelinmiştir. Gerçi bunlar yasal durum karşısında hukuki sonuç doğurmamış ve doğurmayacaktır. Ancak müvekkil bunlara karşı da hukuki mücadele vermek zorunda kalmıştır. Asıl önemlisi bu olayları sizin yönlendirdiğiniz duyumları alınmaktadır. Bu haksız girişim ve davranışlarınıza karşı gerektiğinde yasal yollara başvurulacaktır.

Sayın muhatap, yukarıda kısaca izah edilen nedenlerle sataşmalarınıza son vermenizi; aksi halde aleyhinizde yasal yollara müracaat edileceğini, bu uğurda yapılacak tüm masraf ve avukatlık ücretinin de tarafınıza ait olacağını cevaben ihtar ederiz.

Sayın Noter, üç nüshadan ibaret işbu ihtarnamenin bir nüshasının muhataba tebliğini, bir nüshasının dairenizde saklanmasını, tebliğ şerhi verilecek diğer nüshasının da tarafımıza verilmesini talep ve rica ederiz.

Saygılarımızla,  ....../...../2017

Yargıtay Kararı

ÖZET: Somut olayda, alacaklı banka tarafından borçlulara anılan maddede belirtildiği şekilde noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiş olup, bu ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiği anlaşıldığından, ipoteğin limit ipoteği olması ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesi, borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez. Ancak borçlular tarafından hesap kat ihtarnamesine sekiz günlük yasal süre içerisinde itiraz edildiğinden krediyi kullandıran taraf (alacaklı) alacağını maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, borçluların şikayeti reddedilir. Borçlular tarafından yasal sekiz günlük süre içinde ihtarnameye karşı (borca) itiraz edildiğine göre, bu iddia üzerinde durularak, alacaklının maddesi çerçevesindeki belgelerle alacağını ispat edip edemediği hususu banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle değerlendirilerek, borç miktarı belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir.

 


Bu Makaleyi Paylaş