İflas Ertelemelerinde Alacaklıların Durumu

İflas Ertelemelerinde Alacaklıların Durumu

İflas Ertelemesi

Türk Ticaret Kanunun 377. maddesinde bir ‘iyileştirme projesi’ olarak geçen iflas ertelemesi kurumu esasen İcra İflas Kanunu madde 179’da düzenlenmiştir. Bu iflas erteleme kurumu ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin iflas etmemeleri adına son bir şans tanınmak istenmiştir. İflas ertelenmesinin talep edilebilmesi için temelde iki şart öngörülmüştür. Bu şartlar;

  • İflas ertelemesi isteyen şirket ya da kooperatifin borçlarının aktiflerinden fazla olması gerekmektedir. Bu şart aynı zamanda iflas ilanının da temel şartıdır.
  • Bu borca batıklığı giderebilecek somut ve ikna edici bir projenin varlığı gerekmektedir.

İflas erteleme sayesinde istihdam sorunu, diğer şirketlerin durumu ve milli ekonominin zarar görmemesi amaçlanmıştır.

İflas Ertelemesinin Hukuki Sonuçları

İflas ertelemesi kararının en önemli sonucu muhakkak yapılan takipleri durdurmasında ortaya çıkmaktadır. İflas ertelemesi kararıyla İİK. 179/b gereği önceden başlatılmış amme alacakları da dahil tüm takipler durur. Bu süreç içerisinde hiçbir iflas takibi yapılamaz. Ancak bu kuralında istisnası mevcuttur. Bu istisnalar;

  • Eğer alacaklı alacağının temini için taşınır, taşınmaz ve ticari işletmeye rehin koymuşsa, bu rehinleri paraya çevirmek yoluyla takip yapılabilir veya başlatılmış olan takipler devam edebilir.
  • İİK. madde 206’da sayılan ilk sıradaki alacaklar için takip yapılabilir ve başlatılan takipler devam edilebilir.

İflas ertelemesin de takip yasağı, haczin kaldırılması ya da takibin iptali anlamına gelmemektedir. İflas ertelemesinde takip yasağı, başlatılmış diğer takipler için durdurma niteliği taşır. İflas ertelemesi sonrası takipler ve zamanaşımı süreleri kaldığı yerden devam edecektir.

İflas Ertelemesinde Borçlunun Durumu

İflas ertelemesi kararı almış olan şirketler veya kooperatiflerin ortakları, temsilcileri ve yönetim kurulu şirketlerin veya kooperatiflerin malvarlığı üzerindeki yetkilerini sürdürürler. Ancak iflas erteleme kararı ve bu yetkinin sürdürülmesiyle, mahkeme keyfiyeti önlemek ve alacaklılarının haklarının kayba uğramaması adına iflas ertelemesi sürecinde olan kuruma derhal kayyım atar. Kayyımın görevleri mahkeme tarafından tespit edilir. Bu kayyım ataması kararının yanında mahkeme, her üç ayda bir iyileştirme projesinin ne durumda olduğu ile ilgili bilgilendirme yapılması için hükümde bulunur.

Atanan kayyım heyetinin temel görevleri arasında onay ve denetleme vardır.

İflas Ertelemesinde Alacaklının Durumu

İflas erteleme kurumunu bir tasfiye süreci değildir. Bundan dolayıdır ki borç ödenmesi sıra oluşturulması ya da imtiyazlı alacaklı benzeri statüler şirket veya kooperatif yönetimi tarafından oluşturulamaz. Bu statüler yaratılmaya çalışılsa bile, bu çabanın karşısında kayyım heyetinin engeli çıkacaktır. Bu yasak ve engellemelerin esas maksadı alacaklılar arasında dengeyi sağlamaktır.

Esasında iflas erteleme kurumunun özü, şirketin veya kooperatifin elde ettiği kar ile mahkemece tespit edilmiş zamanda alacaklıların alacağını ödemesidir. Bunun içindir ki bir iyileştirme projesi olarak öngörülen iflas ertelemesiyle, iflas ertelemesinin konusu olan şirket veya kooperatifin ekonomik olarak toparlanması hem alacaklıların alacağını alabilmesi açısından ve de bu sayede ekonomik düzenin istikrarının korunması amaçlanmıştır. İflas ertelemesi sürecinde alacaklar için başlatılan takipler durması ve yeni takip başlatılması yasağı ( istisnalar hariç) bu toparlanma süreci için şarttır. Bundan dolayı istisna grubuna girmeyen alacaklılar iflas ertelemesi sürecinin sonunu beklemelidirler ki çıkan sonuca göre ellerindeki hukuki imkanlara başvurabilsinler.


Bu Makaleyi Paylaş