Menfi Tespit Davası

Menfi Tespit Davası

Menfi Tespit Davasına Giriş

 

Menfi tespit davası; icra takibinden önce veya takip sırasında açılabilen, borçlunun borcu olmadığını ispat ederek borçtan kurtulduğu davadır.

Bu makalemizde menfi tespit davasının unsurları üzerinde duracağız.

 

İcra Takibinden Önce Açılan Menfi Tespit Davası

 

Borçlu kişinin icra takibinden önce menfi tespit davası açabilmesi için, aleyhine icra takibi yapılacağı tehdidinin olması gerekir. Bu tehdidin de ciddi olması gerekir. Yani alacaklının elinde, borçlu aleyhine bir belge  (çek,senet vs.) olmalıdır.

Doktrinde alacaklının elinde itirazın kaldırılmasını sağlayan bir belge olmadığı sürece borçlunun menfi tespit davasını açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığı kabul edilmiştir. Çünkü alacaklının elinde böyle bir belge olmadıkça borçlu tarafından takibe yapılacak itiraz, takibi durdurmak için yeterli olup, ayrıca bir menfi tespit davası açılmasına gerek yoktur.

 

Menfi tespit davasının önceden açılması ile birlikte; borçlu, alacaklının ileri sürdüğü hukuki ilişkinin yokluğunun ispatına gidecektir. Bununla birlikte alacağın doğduğu şartlardaki eksiklik veya başka bir nedenle yokluğu tespit edilecektir. Bu dava genel hükümlerden doğan bir ilişkiyi tespite yöneliktir. Davacının davayı açmakta hukuki menfaati bulunmalıdır, çünkü hukuki menfaat dava şartıdır. İcra takibinden önce menfi tespit davası ile, icra takibinden önce %15 teminat ile icranın durması yönünde tedbir kararı alınabilir. İcradan önceki takibin önemli bir özelliğidir.

 

Yani; borçlu kişi; menfi tespit davası açtıktan sonra alacaklı icra takibine gidebilecektir. Tek başına menfi tespit davasının açılması icrayı durdurmayacaktır. Mahkeme, talep üzerine alacağın %15’inden az olmamak üzere gösterilecek teminat halinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.

 

İcra Takibi Sonrası Açılan Menfi Tespit Davası

 

Menfi tespit davasının icra takibinden önce veya sonra açılabileceğini söylemiştik. Takipten sonra açılacak olan menfi tespit davası icrayı durdurmaz.

Ancak takipten önce açılan menfi tespit davasından farklı olarak mahkeme takibin durdurulmasına da karar veremeyecektir. Çünkü burada icradan önce açılan hukuki amaç nedeniyle değil bu durumda karine davacının icra takibini sürüncemede bırakmak için menfi tespit davasını açması şeklindedir.

 

Borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamayı kabul ettiği ve alacağın yüzde on beşinden az olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilecektir.

Teminat alınmasının nedeni, alacaklının alacağı geç tahsil etmesinden doğan masraf ve zararları karşılamak olacaktır.

 

Mahkeme sonucunda alacaklı haklı çıkarsa, ihtiyati tedbir kendiliğinden kalkar ve alacaklı alacağına kavuşur. Ve borçlu yüzünden alacağını geç aldığı için zarar doğacağı için, bu zarar da mahkemede kararlaştırılır ve borçluya ödetilir.

 

Mahkeme sonucunda borçlu taraf haklı çıkarsa, derhal icra durdurulur ve tarafa iade edilir. Eğer menfi tespit davasının açılmasına sebep olan icra takibinde art niyet veya herhangi bir haksız durum söz konusu ise bu durumda da alacaklı, borçlunun zararını karşılayacaktır. Bu zarar miktarı, asıl alacağın miktarının %20 ‘sinden az olamaz.



Menfi Tespit Davasında Yetkili Mahkeme

 

Kanun maddesinde menfi tespit davalarında yetkili mahkeme, takibin yapıldığı icra dairesi veya davalının ikamet adresinin bağlı olduğu mahkeme olarak belirtmiş ve burada açılabileceği söylenmiştir. Davada ispat yükü ise borçlu olmadığını veya borcu haksız yere ödediğini iddia eden borçluya ait olacaktır.

 

Menfi Tespit Davasında Görevli Mahkeme

 

İcra takibinin başlamasından önce açılacak menfi tespit davasında yetkili mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun mahkemelerin yetkisini düzenleyen hükümlerince tayin edilecektir. Bu sebeple açılacak davanın içeriğine göre görevli mahkeme belirlenecektir. Örneğin; Kira alacağından kaynaklanan menfi tespit davası var ise kira alacaklarına Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından  bakılması sebebiyle görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleri olacaktır. İcra takibinin başlamasından sonra açılacak menfi tespit davasında yetkili mahkeme; icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi olabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesi de olabilir.

 

Menfi Tespit Davasında Zamanaşımı Süresi

 

Takibe itiraz etmemiş veya itirazı kaldırılmış olan borçlu eğer borcu ödemiş ise borcu ödediği tarihten itibaren 1 yıl içinde genel mahkemelerde dava açması gerekir.

 

Menfi Tespit Davasında Vekalet Ücreti Ve Harç Durumu

 

Menfi tespit davalarında vekalet ücreti nispi niteliktedir. Mahkeme, dava konusu bedel üzerinden yasal oranlara göre vekâlet ücretini tespit edecek ve uygulayacaktır.

Menfi tespit davalarında nispilik söz konusu olduğu için dava konusu miktar üzerinden bir harç belirlenecektir. Bu bedel borçlunun kabul etmediği, borçlu olmadığını ifade ettiği bedel üzerinden belirlenecektir. Harç oranları ise bedel üzerinden binde 68,31 üzerinden hesap edilecektir.

 

Menfi Tespit Davalarında İspat Yükümlülüğü Kime Aittir?

 

İcra mahkemesi tarafından borçlu olarak kabul edilen kişi eğer gerçekten borçlu değilse yapması gereken şey menfi tespit davasını genel mahkemelerde açmak olmalıdır. Açılan menfi tespit davalarında tanık, keşif, bilirkişi, yemin gibi delil kullanılabilecektir. Mahkeme de buna göre bir inceleme yapacaktır. Menfi tespit davası niteliği gereği tespit amaçlı bir davadır.

Bu davanın tarafları borçlu görünen kişi ve alacaklı görünen kişidir. Görünen dememizin nedeni tespit niteliği taşımasından ileri gelmektedir. İspat edilmesi gereken husus ise borçlu görünen tarafından borçlu olmadığıdır.

 

Menfi Tespit Davasında Teminat Nasıl Olur?

 

Kanunda teminat için alt sınır belirlenmiş ancak üst sınır mahkemeye bırakılmıştır.

İcra takibinden önce açılmış menfi tespit davasında teminat; alt sınır olan dava bedelinin %15’i üzerinden belirlenir.

İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında; öncelikle icra takibine konu olan borcun tamamen ödenmesi istenecek ve sonrasında %15 teminat ile birlikte, ödenen bu paranın alacaklıya dava sonuna kadar ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilir. Yani dava sonucuna kadar yatırılan para alacaklıya geçmez ve teminat miktarı da verilmez.

 

Dava sonucunda borçlu davayı kazandığı takdirde dosyasında yatırdığı parayı ve teminatını geri alacaktır. Ancak davayı borçlu görünen kaybeder ve borçlu olduğu anlaşılırsa hem icra dosyasına yatırdığı bedeli geri alamayacak hem de yatırdığı bedelin üzerinde faiz vb. masraflar olduğu takdirde bunları da ödemek zorunda olacaktır. Yüzde 15 olan teminatı ise mahkeme kötü niyet tazminatına hükmettiği takdirde haksız olduğu için geri alamayacak olup alacaklıya geçecektir.

 

Menfi Tespit Davası Sonuç Olarak;

 

Kendisine karşı icra takibi başlatılan kişi, borçlu olmadığını düşünüyorsa alacaklı olduğunu iddia eden kişiye karşı bu davayı açmalıdır.

 

Menfi tespit davaları İcra İflas konusuna giren, borçlu tarafı önemli derecede ilgilendiren bir dava çeşididir. Bu sebeplerden dolayı bir avukat yardımı ile dava süreci devam ettirilmelidir. İcra Ve İflas hukuku alanında deneyimli avukatları bünyesinde size hizmet amacıyla bulunduran büromuza her türlü yardımı almanız için beklemekteyiz.

 

Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Fikri Mülkiyet Kanunu kapsamında eser hükümlerine uygun olarak korunur. Proaktif Hukuk Bürosunun izni alınmaksızın işlenmesi, çoğaltılması ve yayınlanması yasaktır.


Bu Makaleyi Paylaş