Mirası Reddetme(Reddi Miras) Davası

Mirası Reddetme(Reddi Miras) Davası

Mirasçı Kimdir?

 Her ne kadar ölüm istenmese de bu bir gerçektir ve ölen ardında mal varlığı bırakarak sağ kalan mirasçıları için hukuki işlem doğurmaktadır.

 Hukuk sistemimiz miras hukukunda külli intikali benimsemiştir. Peki külli intikal ne demektir, külli intikal mirasın mirasçılara tüm aktif ve pasifleriyle otomatik olarak geçmesini ifade eder. Yani mirasçıların mirası kabul için ayrıca bir işlem yapmalarına gerek yoktur.

 Miras hukukunda miras bırakan müteveffanın ardından terekenin paylaştırılması için belli bir kanuni sıra vardır ve mirasçıların tespitinde bu sıra kullanılır.

  • Birinci sırada miras bırakanın mirasçı sıfatını kaybetmemiş altsoyu ve evlatlıkları gelir. Eğer eşi yaşıyorsa o da birinci sıradadır.

  • İkinci sırada miras bırakanın alt soyu yoksa miras bırakanın annesi, babası ve bunların altsoyları mirasçı olur. Eğer miras bırakanın eşi yaşıyorsa eş de bu kişilerle birlikte mirasçı olacaktır.

  • Üçüncü sırada büyük anne, büyük baba ve onların altsoyları vardır. Eğer eş varsa miras bırakanın kuzenleri mirasçı olamaz.

  • Dördüncü sırada kanuni veya atanmış mirasçı yer almaktadır. Dördüncü sırada da kimse yoksa tereke devlete kalır.

 Mirasçılar mirasçılık sıfatına haiz olabilmek için noterden mirasçılık belgesi alabilirler. Eğer kişinin mirasçılık sıfatı ile ilgili ihtilaflı bir durum var ise sulh hukuk mahkemesi aracılığıyla mirasçılığının tespiti için dava yoluna başvurabilecektir.

Mirası Reddetme(Reddi Miras) Nedir?

 Hukukumuzda külli intikal esas olduğundan dolayı mirası reddi için beyanda bulunmak gerekliliği vardır. Mirasın reddi uygulaması karşımıza çok sık çıkan bir hukuki müessese değildir. Ancak miras hukuku bırakanın bıraktığı mirasta pasiflerinin aktiflerden fazla olması yani borçlarının alacaklarını aşması halinde mirasçılar bu yola başvurmaktadır.

 Mirası reddetme ile ilgili kanuni düzenleme Medeni Kanun madde 605’tedir.

Mirası Reddetme(Reddi Miras) Nasıl Gerçekleşir?

 Medeni Kanun madde 605’e dayanarak kendisine kalan mirası reddetmek isteyen mirasçı 3 ay içerisinde yazılı veya sözlü yapacağı beyan ile mirası reddedebilir. Bu yazılı veya sözlü yapılacak olan beyanda başvuru merci sulh hukuk mahkemesidir.

 Mirası reddetmek isteyenler için önemle belirtmek gerekir ki mirası reddetme ancak mahkeme yoluyla yapılabilmektedir.

 Proaktif Avukatlık Bürosu olarak ilgililere önemle belirtmek isteriz ki mirası reddetmek isteyenlerin terekenin aktif ve pasifinin iyice incelenmesi ve mirasın reddedildikten sonra ki durumu için muhakkak profesyonel hukuki danışmanlık hizmeti alınması gerekmektedir.

Mirası Reddetme(Reddi Miras) Hakkının Düşmesi

 Mirasçının, mirası reddetme hakkı iki şekilde düşmektedir. İlki 3 aylık ret süresinin kaçırılması, ikincisi ise mirasçının tereke işlerine fazla karışması halidir. Mirasçının tereke işlerine fazla karışması halinde mirası reddetme hakkı düşmektedir. Ancak burada hangi fiillerin tereke işlerin karışılma sayılacağı tartışmalıdır. Uygulama da bu gibi karmaşık durumlar için şöyle bir ölçüt geliştirilmiştir. Tereke ile ilgili acil ve zorunlu işler yani terekenin olağan yönetim işlerinin sınırlarını aşmayan işler mirası ret hakkını düşürmez.

Mirası Reddetme(Reddi Miras) Sonuçları

 Mirası reddetmenin sonuçları olarak mirasçı hiçbir hak elde edemeyeceği gibi hiçbir borçtan da sorumlu olmaz. Mirasın reddi halinde reddedenin miras payı varsa eğer alt soyuna geçer eğer yoksa miras paylaşımı diğer mirasçılara geçer.

Mirası Reddetme(Reddi Miras) Durumunda Alacaklıların Durumu

 Kanuni düzenlemeye ve uygulamaya bakarak mirası reddetmenin suistimale açık bir hukuki kurum olduğu söylenebilir. Miras bırakan vefatından önce mallarını devrederek alacaklıları zarara uğratmak isteyebilir. Kanun koyucu bu durumu öngörmüş ve Medeni Kanun madde 618 ile önlemeye çalışmıştır. Bu maddeye göre mirasçı,

  • Mirası reddeden mirasçılar, miras bırakanın ölümünden önceki son 5 yıl içindeki miras bırakandan almış oldukları ve geri vermekle yükümlü oldukları şeylerin değeri oranında sorumlu olurlar.

  • Olağan eğitim ve öğretim giderleri ile çeyiz giderleri bu sorumluluğun dışındadır.

 Alacaklılar ancak bu şartların varlığı halinde alacakları için mirası reddeden mirasçının sorumluluğuna gidebilir.


Bu Makaleyi Paylaş