Rekabet Yasağı Sözleşmesi

Rekabet Yasağı Sözleşmesi

Rekabet Yasağı Sözleşmesi Nedir

 

Rekabet yasağı sözleşmesi kapsamında, işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisi çerçevesinde işçinin gerçekleştirmiş olduğu faaliyetler neticesinde müşteriler ve iş sırları hakkında bilgi öğrenmesi söz konusu olmaktadır. İş sözleşmesinin sona ermesinin ardından belirli bir bölgede, belirli bir faaliyet alanında ve zaman diliminde işçinin işverenle rekabet teşkil edecek davranışta bulunması ve bu tür faaliyetler içerisine girmesini engelleyen sözleşmeye rekabet yasağı sözleşmesi adı verilmektedir.

 

Rekabet Yasağı Sözleşmesine Uygulanacak Hükümler

 

Rekabet yasağı sözleşmesine ilişkin Türk Borçlar Kanunu ‘ nun 396. maddesindeki genel düzenleme kapsamında işçinin özen ve sadakat borcu ifade edilmiştir. Buna göre işçi, kendisine yüklenen işi özenle yapmak ve işverenin mevcut iş kapsamında haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır. Belirtilen hüküm genel hizmet sözleşmesi kapsamında işçinin temel yükümlülükleri arasında yer almaktadır. Bunun yanında ilgili maddenin devamında rekabet yasağına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

 

Kanunun 396. maddesinin 3. fıkrasında hizmet ilişkisinin devamı sürecinde işçinin sadakat borcuna aykırı olarak belirli bir ücret karşılığında üçüncü kişilere hizmette bulunamayacağı ve işvereni ile rekabete giremeyeceği ifade edilmiştir. İşçi tarafından iş görme aşamasında öğrenilen üretim ve iş sırları bilgileri, hizmet ilişkisinin devamı süresince kendi yararına kullanılamayacak ve başkalarına açıklanamayacaktır. Ayrıca işverenin haklı menfaatinin korunmasının gerektirmesi durumunda işçi, hizmet ilişkisinin sona ermesinin ardından da belirli bir süre ile sır saklamakla yükümlü tutulmuştur.

 

Rekabet Yasağı Sözleşmesinin Geçerlilik Koşulları

 

Rekabet yasağına ilişkin hükümler ‘ rekabet yasağı ‘ başlığıyla düzenlenen Türk Borçlar Kanunu ‘ nun 444 - 447. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Buna göre fiil ehliyetine sahip olan işçinin, sözleşmenin sona ermesinin ardından işverene karşı, herhangi bir şekilde onunla rekabete girişmekten, özellikle de kendi hesabına işletme konusu aynı olan olan rakip bir işletme açmaktan, farklı bir rakip işletmede çalışmaktan ve rakip işletme ile başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenmesi söz konusu olabilir. İşçi ile işveren arasındaki sözleşmeye konulacak olan rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.

 

Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli şekilde ortaya konulabilmesi için birtakım şartları taşıması gerekmektedir. Sözleşmenin geçerlilik şartları şunlardır:

 

➢     İşçi ile işveren arasında yazılı bir sözleşme olmalı ya da mevcut sözleşmeye rekabet yasağına ilişkin hüküm konulması gerekmektedir. İşçi ile işveren arasındaki hizmet sözleşmesine veya iş sözleşmesine ek bir cezai hüküm konulmadıkça işçinin rekabet etmeme borcu gündeme gelmeyecektir. Belirtilen sözleşmelere konulacak olan ek hükmün geçerlilik taşıyabilmesi, işçinin müşterileri tanımasına ve iş sırları hakkında bilgi sahibi olmasına bağlıdır.

 

➢     Rekabet yasağı sözleşmesinin zaman bakımından sınırlandırılmış olması gerekmektedir. Bu açıdan sözleşmede, rekabet yasağının sınırsız şekilde düzenlenmesi veya bu anlama gelecek ibarelerin kullanılması sözleşmenin geçersizliğine yol açacaktır. Türk Borçlar Kanunu ‘ nun 445. maddesine göre sözleşmenin süresi, özel durum ve koşullar dışında 2 yılı aşamayacaktır.

 

➢     Rekabet yasağı sözleşmesinin yer bakımından sınırlandırılmış olması gerekmektedir. Burada belirtilen sınırlama, yalnızca işverenin iş ilişkisi dolayısıyla ulaşabileceği sınırı ifade eder. Çünkü sözleşmede yer bakımından sınırın kısıtlanmamış olması haksız rekabet kapsamında değerlendirilir ve sözleşmenin geçersizliğine yol açar.

 

➢     Rekabet yasağı sözleşmesinin konu bakımından sınırlandırılmış olması gerekmektedir. Rekabet yasağı sözleşmesi ile işçinin ancak rekabet teşkil edebilecek faaliyetleri yasaklanabilecektir. Sözleşmedeki konu bakımından sınır, işverenin faaliyetlerini oluşturmaktadır.

 

➢     Rekabet yasağı sözleşmesinin imzalandığı sırada işçinin reşit olması gerekmektedir. Kanunun 444. maddesinde de belirtildiği üzere rekabet yasağı sözleşmesini yazılı olarak üstlenecek olan işçinin fiil ehliyetine sahip olması gerekmektedir.

 

Rekabet Yasağına Aykırı Davranış ve Sözleşmenin Sona Ermesi

 

Rekabet yasağına ilişkin Türk Borçlar Kanunu ‘ nun 446. maddesine göre rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun neticesinde işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür. Rekabet yasağına aykırı bir davranış cezai şarta bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm bulunmamakta ise işçi, sözleşmede kararlaştırılan miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilmekte ancak aşkın bir zarar meydana gelmişse bunu da gidermekle yükümlüdür.

 

Taraflar arasında sözleşmede yazılı olarak öngörülen rekabet yasağı, işverenin kararlaştırılan yasağın sürdürülmesinde ve devamında herhangi bir yararının bulunmaması ya da kalmaması halinde sözleşme sona erecektir. Sözleşmenin haklı bir sebebe dayanmaksızın işveren tarafından feshedilmesi durumunda ya da işverene yüklenebilecek herhangi bir sebeple işçi tarafından feshedilmesi durumlarında rekabet yasağı sona erecektir.

 

Sözleşmeler ve borçlar hukuku alanında hukuk büromuz, kişi ya da kurumların süreci doğru yönetebilmeleri ve iş hayatında aksaklık yaşamamaları adına uzman avukatlarımız aracılığıyla hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır.


Bu Makaleyi Paylaş