Sözleşmeden Doğan Alacak Davası

Sözleşmeden Doğan Alacak Davası

Alacak Davası Nedir?

Alacak davası, davacının davalı taraftan borcun ifasını talep ettiği için tür olarak eda davasına yakın bir konumda yer almaktadır. Davacı, alacak davası açarak alacağının ödenmesini mahkeme aracılığıyla ister. Alacak davalarında mahkeme hem borcun tespiti kararını hem de icra emri kararını vermektedir. Mahkemenin vereceği bu karar ile taraflar arasında bulunan borç ilişkisinden kaynaklı hukuki ihtilaf son bulacaktır.

Alacak Davasında Alacağın Kaynakları

Uygulamada sıkça karşılaşılan alacak davasının konu bakımından çeşitliliğe sahiptir. Ancak bu konu çeşitliliği tek bir ilişkiden doğacaktır. Bu da taraflar arasındaki borç ilişkisidir. Hukukumuzda alacaklı ile borçlu arasında kurulacak borç ilişkisinin kaynakları;

  • Sözleşme,
  • Haksız Fiil,
  • Sebepsiz Zenginleşme,
  • Vekaletsiz İş Görme’dir.

Borçlu bu borç ilişkisi kaynaklarından herhangi birisinden doğan borcunu alacaklıya vadesinde ödemekle yükümlüdür. Alacağını tahsil edemeyen alacaklı için birçok kanuni yol mevcut olmakla birlikte bu yollardan birisi alacaklı davasıdır. Bu dava sonucunda mahkeme borçlunun haksız olduğunu ve borcun tespitiyle birlikte alacaklıya ödenmesine hükmederse alacaklı ilerleyen süreçte ilamlı icra takibi yoluna başvurabilecektir. Bu sebepten ötürü borcun kaynağını iyi tespit etmek, yararlanılacak hüküm ve mevzuat, başvurulacak mahkeme vb. unsurlar açısından önemli olup, tecrübeli ve uzman avukatların yer aldığı köklü hukuk bürolarıyla çalışmak kişilerin emek, zaman, hak ve menfaat kaybını önleme açısından hayati değer taşımaktadır.

Sözleşmeden Doğan Alacak Davası

  Sözleşmeden doğan alacak davasında, hukuka aykırı, sözleşmeye aykırı, ahlaka aykırı ve kusurla hareket ederek sözleşmenin diğer tarafın maddi manevi zararına sebep olan bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Kural gereği, zararı gören, zararı ve zarar verenin kusurunu ispat etmekle yükümlüdür.

Sözleşmeden doğan alacak davasında zararın miktarı tam olarak tespit edilemiyorsa, hakim somut olayın şartlarını göz önünde bulundurarak hakkaniyete uygun bir tazminat bedeline hükmedecektir. Hakim tazminatı belirlerken kusurun ağırlığını da hesaba katacaktır. Eğer tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilirse, borçlu güvence göstermek zorunda kalır. Sözleşmeden doğan alacaklı davasında zararı gören, zararı doğuran fiilin oluşmasında yahut etkisinin artmasında etkili olmuşsa hakim tazminat miktarında indirime gidebilecektir. Yine aynı şekilde tazminat da indirim sebeplerinden birisi de hafif kusurlu zarar verenin tazminat ödemesi sonucunda yoksulluğa düşecek olmasıdır.

Sözleşmeden Doğan Alacak Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

  Sözleşmeden doğan alacak davaların görevli mahkeme, dava konusuna göre değişmektedir. İş sözleşmesinden kaynaklanan bir alacak davasında görevli mahkeme İş Mahkemesi olacağı gibi, kira sözleşmesine dayalı borç ilişkisinden kaynaklanan alacak davasında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 2’ye göre dava konusunun miktar ve değerine bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Yani, özel mahkemelerin görev alanına girmedikçe ve aksine düzenleme bulunmadıkça sözleşme kaynaklı borç ilişkisi uyuşmazlıklarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir.


Bu Makaleyi Paylaş