Ortaklığın giderilmesi, diğer adıyla İzale-i Şuyu davası, bir taşınmazın veya ortak malın paydaşlar arasında adaletli şekilde paylaşılmasını sağlayan hukuki bir yoldur. Özellikle miras yoluyla edinilen taşınmazlarda ya da birden fazla kişinin ortak mülkiyetinde bulunan mallarda sıkça gündeme gelmektedir. Bu dava, ortak mülkiyetin sona erdirilmesi, paydaşlar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi ve malın satış ya da aynen taksim yoluyla paylaşılması için başvurulan en etkili hukuki çözüm yoludur.
Günümüzde birçok kişi “İzale-i şuyu davası nedir, nasıl açılır, ne kadar sürer, masrafları ne kadardır?” gibi sorulara yanıt aramaktadır. Bu kapsamlı rehberde; ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasının şartları, süreçleri, masrafları, yargılama usulü ve mirasçılar arasındaki uygulamaları hakkında tüm detayları bulabilirsiniz.
Ortaklığın giderilmesi davası hem miras hukuku hem de taşınmaz hukuku açısından teknik bilgi gerektiren bir konudur. Bu nedenle uzman miras avukatından hukuki destek almak, sürecin doğru ilerlemesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Ortak Mülkiyet Nedir?
Ortak mülkiyet, bir taşınmazın ya da malın birden fazla kişi tarafından belirli paylar hâlinde veya pay oranı belirtilmeden ortaklaşa sahip olunması durumudur. Türk Medeni Kanunu’na göre ortak mülkiyet; paylı mülkiyet (pay oranları belirli) ve elbirliği mülkiyeti (pay oranları belirtilmemiş) olmak üzere iki şekilde ortaya çıkmaktadır.
Örneğin, miras kalan bir ev, arsa veya tarla üzerinde mirasçıların tamamının hissedar olması, elbirliği mülkiyeti oluşturur. Taraflar, malın üzerinde tek başına tasarrufta bulunamaz; satış, kiralama veya ipotek işlemleri için tüm paydaşların onayı gerekmektedir. Bu durum, çoğu zaman mirasçılar arasında anlaşmazlıklara ve taşınmazın kullanımı konusunda uyuşmazlıklara yol açar.
İşte bu noktada ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası, ortak mülkiyeti sona erdirerek malın paydaşlar arasında satış veya aynen taksim yoluyla paylaşılmasını sağlamaktadır. Bu dava hem miras paylaşımı hem de ortak malın hukuken ayrılması açısından en etkili çözüm yoludur.
Ortak mülkiyetin doğru yönetilmemesi hâlinde taraflar arasında kullanım hakkı, kira bedeli, satış yetkisi veya veraset intikali gibi pek çok hukuki sorun doğabilmektedir. Bu nedenle, ortak mülkiyetle ilgili uyuşmazlıklarda izale-i şuyu davası sürecine geçmeden önce uzman bir gayrimenkul veya miras avukatından destek alınması süreci hızlandırır ve hak kayıplarını önlemektedir.,
Ortak Mülkiyetin Sona Erme Usulleri Nelerdir?
Ortak mülkiyet, taraflar arasında anlaşma, satış veya mahkeme kararıyla sona erebilir. En yaygın yöntem ise ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası açmaktır. Paydaşlar malı kendi aralarında paylaşmakta anlaşamazsa, mahkeme taşınmazın satışına ya da aynen taksimine karar verir.
Özellikle miras yoluyla edinilen taşınmazlarda mirasçılar arasında ortak mülkiyet devam ettiği sürece hiçbir mirasçı malı tek başına satamaz veya kullanamaz. Bu durumda çözüm, izale-i şuyu davası açarak ortaklığın yargı kararıyla sona erdirilmesidir.
Ortak mülkiyetin hukuken sonlandırılması, hem miras paylaşımı hem de ortak malın paylaşılması açısından kalıcı çözüm sağlar. Bu nedenle, tarafların anlaşma sağlayamadığı hallerde ortaklığın giderilmesi davası en etkili yoldur.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Nedir?
İzale-i şuyu, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen ve bir taşınmazda ya da taşınır malda birden fazla kişinin ortak mülkiyet hakkına sahip olduğu durumlarda bu ortaklığın mahkeme kararıyla sona erdirilmesini sağlayan hukuki bir yoldur. Halk arasında “ortaklığın giderilmesi davası” olarak da bilinen bu süreç, miras kalan taşınmazlarda, aile içi paylaşımlarda ya da ortak yatırım sonucu edinilen mallarda sıkça karşımıza çıkar.
Bir malın ortak kullanımı taraflar arasında anlaşmazlığa neden olduğunda, izale-i şuyu davası açılarak mülkiyetin bireyselleştirilmesi sağlanır. Bu dava sonucunda mal ya fiilen bölünür (aynen taksim) ya da satış yoluyla (bedel karşılığı paylaşım) ortaklık sona erdirilir. Özellikle miras paylaşımı, ortak taşınmaz satışı, kat mülkiyetine geçilemeyen taşınmazlarda bu dava türü büyük önem taşımaktadır.
İzale-i şuyu davalarında sürecin doğru yürütülmesi, malın değerinin korunması ve müvekkil lehine en uygun çözümün elde edilmesi açısından deneyimli bir miras avukatı veya gayrimenkul avukatı desteği kritik öneme sahiptir. Çünkü her ne kadar basit gibi görünse de, bu davalarda usul hataları, eksik bilirkişi raporları veya yanlış satış işlemleri hak kaybına yol açabilmektedir.
Kimler Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Açabilir?
Ortaklığın giderilmesi davası, ortak mülkiyet hakkına sahip olan tüm paydaşların açabileceği bir davadır. Yani bir taşınmaz veya taşınır mal üzerinde paylı mülkiyet (örneğin miras kalan bir ev, arsa veya araç) varsa, bu ortaklardan her biri tek başına ya da diğer paydaşlarla birlikte dava açma hakkına sahiptir.
Bu hak yalnızca mirasçılarla sınırlı değildir. Ortak yatırım yapan kişiler, mal paylaşımı yapılamayan eşler, şirket ortakları ya da miras yoluyla paylı mülkiyete sahip olan herkes izale-i şuyu davası açabilir. Önemli olan, davayı açacak kişinin ortak mülkiyette pay sahibi olmasıdır.
Miras kalan mallarda sıklıkla görülen bu dava türü, özellikle miras paylaşımı yapılmadığında veya mirasçılar arasında uzlaşma sağlanamadığında başvurulan en etkili hukuki çözüm yoludur. Bu noktada miras avukatı veya gayrimenkul hukuku avukatı desteğiyle sürecin doğru yürütülmesi, malın değerinin korunması ve paylaşımın adil yapılması açısından büyük önem taşımaktadır.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasının Şartları Nelerdir?
Öncelikle dava konusu malın ortak mülkiyete konu olması gerekir. Yani bir taşınmaz (örneğin ev, arsa, tarla) veya taşınır mal (örneğin araç, makine) üzerinde birden fazla kişinin pay sahibi olması şarttır. Mülkiyetin paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti şeklinde bulunması, izale-i şuyu davası açabilmek için temel ön koşuldur.
İkinci şart, ortaklığın taraflar arasında anlaşma yoluyla giderilememiş olmasıdır. Paydaşlar malı kendi aralarında paylaşamıyor, satamıyor ya da uzlaşamıyorsa, mahkeme kararıyla ortaklığın giderilmesi gündeme gelir.
Üçüncü olarak, dava açan kişinin paydaş sıfatına sahip olması, yani tapuda veya mülkiyet belgesinde adı geçiyor olması gerekir. Ayrıca malın fiilen bölünebilir olup olmaması da davanın seyrini etkiler. Aynen taksim mümkün değilse, mahkeme satış yoluyla paylaşım kararı verir.
Bu şartların hukuka uygun biçimde tespiti ve dava dilekçesinin doğru hazırlanması için miras avukatı veya gayrimenkul avukatı desteği büyük önem taşır. Çünkü küçük bir usul hatası bile davanın reddine ya da sürecin uzamasına neden olabilir.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Zorunlu Arabuluculuk
2023 yılında yapılan hukuk yargılaması reformu ile birlikte, birçok dava türünde olduğu gibi ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davalarında da zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir. Bu değişiklik, mahkemeye başvurmadan önce taraflara uzlaşma fırsatı tanımayı ve mahkeme yükünü azaltmayı amaçlamaktadır.
Zorunlu arabuluculuk, dava açmadan önce tarafların bir arabulucu huzurunda anlaşma yolunu denemesi anlamına gelir. Yani bir paydaş, diğer paydaşlarla ortaklığın giderilmesi için dava açmak istiyorsa, öncelikle adliyede bulunan arabuluculuk bürosuna başvurarak süreci başlatmalıdır.
Arabuluculuk görüşmelerinde taraflar malın paylaşım şekli, satış yöntemi veya pay bedelleri üzerinde uzlaşabilir. Eğer taraflar anlaşırsa, dava açmaya gerek kalmadan ortaklık anlaşmayla sona erdirilebilir. Ancak uzlaşma sağlanamazsa, arabulucu tarafından “anlaşmama tutanağı” düzenlenir ve bu belgeyle dava açılabilmektedir.
Bu süreç, davanın ilerleyen aşamalarında da önemli avantajlar sağlar. Çünkü mahkeme, arabuluculuk aşamasında yapılan teklifleri ve tarafların iyi niyetli davranıp davranmadığını dikkate alabilir.
Dolayısıyla, ortaklığın giderilmesi davası açmadan önce arabulucuya başvurmak artık yasal bir zorunluluktur. Bu aşamada tecrübeli bir miras veya gayrimenkul avukatı, arabuluculuk sürecini doğru yönlendirerek hem süreci kısaltabilir hem de müvekkilinin haklarını koruyabilir.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Ne Kadar Sürer?
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası, davanın niteliğine, taraf sayısına, taşınmazın bulunduğu yere ve mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişmekle birlikte ortalama 12 ila 24 ay arasında sonuçlanmaktadır. Ancak süreç, bilirkişi incelemesi, kıymet takdiri, satış işlemleri ve itirazlar gibi nedenlerle uzayabilmektedir.
Eğer taraflar arasında anlaşma sağlanmazsa, mahkeme öncelikle malın aynen taksiminin (bölünerek paylaşımın) mümkün olup olmadığını araştırır. Bu inceleme için bilirkişi heyeti görevlendirilir. Aynen taksim mümkün değilse, mahkeme taşınmazın satış yoluyla ortaklığının giderilmesine karar verir. Satış kararı sonrası ihale süreci, bedel tespiti ve payların dağıtımı aşamaları da sürece dahil olur.
Özellikle mirasçılar arasında izale-i şuyu davası açılmışsa, taraf sayısının fazla olması, tebligatların geç ulaşması ve itirazların yoğunluğu davayı 2 yılı aşan bir sürece dönüştürebilir. Bununla birlikte, paydaşlar arabuluculuk aşamasında anlaşır veya dava sırasında uzlaşma sağlanırsa, ortaklık çok daha kısa sürede sona erdirilebilir.
Davayı hızlandırmak isteyen kişiler için en etkili yöntem, alanında uzman bir miras avukatı veya gayrimenkul avukatı ile süreci yürütmektir. Profesyonel hukuki destek, hem usul hatalarını önler hem de davanın gereksiz yere uzamasını engellemektedir.
Mirasçılar Arasında Ortaklığın Giderilmesi ve Miras Paylaşımı Nasıl Olur?
Mirasçılar arasında ortak mülkiyetin sona erdirilmesi, yani izale-i şuyu davası genellikle miras kalan taşınmazlarda gündeme gelir. Mirasçıların her biri, mal üzerindeki paylarını yasal olarak korumak ve malın adil şekilde paylaşılmasını sağlamak için dava açabilmektedir.
Miras paylaşımı sürecinde öncelikle tarafların anlaşma yolunu denemesi gerekir. Eğer mirasçılar kendi aralarında uzlaşma sağlayamazsa, mahkeme süreci devreye girer. Mahkeme, malın aynen taksim edilip edilemeyeceğini bilirkişi raporu ile belirler. Aynen taksim mümkün değilse, taşınmaz satış yoluyla paraya çevrilir ve paydaşlar hisselerine düşen bedeli alır.
Bu süreçte izale-i şuyu davası, mirasçılar arasında anlaşmazlıkları çözmenin en güvenilir hukuki yoludur. Ayrıca, sürecin doğru yürütülmesi ve miras paylaşımının hukuka uygun şekilde yapılması için uzman bir miras avukatı ile çalışmak, hak kayıplarını önler ve süreci hızlandırır.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Ne Zaman Açılamaz? Zaman Aşımı Var Mı?
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası, bazı durumlarda açılamaz veya dava açma süresi belirli zaman aşımı kurallarına tabidir. Öncelikle, dava açabilmek için malın halihazırda ortak mülkiyete konu olması ve tarafların anlaşmazlık yaşaması gerekir. Eğer taraflar aralarında anlaşarak ortaklığı sona erdirmişse, dava açılamamaktadır.
Zaman aşımı açısından, TMK ve ilgili mevzuat uyarınca, izale-i şuyu davası için özel bir süre öngörülmemiştir. Ancak dava, mal üzerindeki hakların korunması ve mülkiyetin devri açısından makul bir süre içinde açılmalıdır. Uzun süre beklemek, malın paylaşımı ve hakların korunması açısından risk oluşturabilir.
Ayrıca, mirasta paydaşlar arasında davanın açılabilmesi, mirasın intikalinden sonra hak kaybına yol açmayacak şekilde makul bir süre içinde yapılmalıdır. Bu nedenle, uzun süre beklemek yerine uzman bir miras veya gayrimenkul avukatıyla süreci başlatmak hem hakların korunmasını hem de davanın daha hızlı sonuçlanmasını sağlamaktadır.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davalarında görevli ve yetkili mahkeme, davanın doğru şekilde açılması ve sürecin hızlı ilerlemesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu davalar Asliye Hukuk Mahkemesi yetkisi altında görülür. Taşınmazın bulunduğu yer, mahkeme yetkisinin belirlenmesinde esas alınmaktadır.
Yetki iki şekilde belirlenir:
Mirasçılar arasında açılan izale-i şuyu davalarında, taşınmazın bulunduğu yer, dava açma yetkisi ve yargılamanın doğru yürütülmesi için belirleyici unsurdur. Bu nedenle, uzman bir miras avukatı veya gayrimenkul avukatı ile çalışmak, hem yetkinin doğru mahkemede belirlenmesini sağlar hem de dava sürecinin sorunsuz ilerlemesine katkı sağlamaktadır.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davalarında Yargılama Süreci Nasıl İşler?
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davalarında yargılama süreci, mahkeme ve taraflar arasındaki hassas bir hukuki akış ile ilerlemektedir. Öncelikle dava açılır ve mahkeme, tarafların paydaş sıfatını ve ortak mülkiyeti tespit eder. Ardından, malın aynen taksim edilebilirliği veya satış yoluyla paylaşım seçenekleri değerlendirilmektedir.
Süreç genellikle şu aşamalardan oluşur:
Bu yargılama süreci, mirasçılar arasında anlaşmazlıkların çözümü ve malın adil şekilde paylaşılması için kritik öneme sahiptir. Sürecin doğru yürütülmesi, uzman bir miras avukatı veya gayrimenkul avukatı ile çalışıldığında hem hızlanır hem de hak kayıpları önlenmektedir.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Kıymet Takdiri ve İtiraz
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davalarında kıymet takdiri, malın adil bir şekilde paylaştırılabilmesi için hayati öneme sahiptir. Mahkeme, malın piyasa değerini tespit etmek, paydaşların haklarını korumak ve satış veya aynen taksim kararını doğru verebilmek için bilirkişi heyeti görevlendirir.
Bilirkişiler, taşınmazın konumu, büyüklüğü, imar durumu ve piyasa değeri gibi kriterleri dikkate alarak rapor hazırlar. Bu rapor, mahkemenin kararını verirken esas aldığı hukuki ve ekonomik belge niteliğindedir. Paydaşlar, bilirkişi raporuna karşı itiraz hakkına sahiptir; itirazlar, mahkeme tarafından yeniden değerlendirilir veya ek rapor talep edilebilmektedir.
Doğru kıymet takdiri, hem miras paylaşımı hem de ortak malın paylaşımı açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, sürecin uzman bir avukat tarafından takip edilmesi, raporların incelenmesi ve itiraz haklarının etkin kullanılması davanın lehine sonuçlanmasını sağlamaktadır.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Satış Yöntemleri
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasında satış yöntemleri, paydaşların haklarını korumak ve malın adil şekilde paylaşılmasını sağlamak için kritik öneme sahiptir. Mahkeme, taşınmazın aynen taksimi mümkün değilse, satış yoluna başvurur. Satış, açık artırma (ihale) veya pazarlık usulü ile yapılabilmektedir.
Satış yönteminin belirlenmesinde malın değeri, bölünebilirliği ve tarafların anlaşma isteği dikkate alınır. Doğru satış yöntemi, ortak malın paylaşımında adil çözüm sağlar ve mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkları minimize eder.
Bu süreçte uzman bir miras avukatı veya gayrimenkul avukatı, satış sürecini yönlendirerek paydaşların haklarının korunmasını ve bedelin adil dağıtılmasını garanti eder.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Aynen Taksim Nedir?
Aynen taksim, ortak mülkiyetin sona erdirilmesinde kullanılan bir yöntemdir ve taşınmazın paydaşlara fiziksel olarak bölünmesi anlamına gelir. Eğer mal, bölünebilir nitelikteyse ve paydaşlar arasında anlaşmazlık yoksa mahkeme, her paydaşa düşen kısmın fiilen teslim edilmesini kararlaştırabilir.
Örneğin, miras kalan bir tarla veya arsa, paylara uygun olarak parçalara ayrılır ve her paydaş kendi hissesi üzerinde tasarrufta bulunabilir. Bu yöntem, paydaşların mal üzerinde doğrudan kontrol sahibi olmasını sağlar ve satış yoluyla paylaşım gibi ek maliyetleri ortadan kaldırır.
Ancak aynen taksim her zaman mümkün olmayabilir. Taşınmaz bölünemeyecek nitelikte ise veya paydaşlar anlaşamazsa, mahkeme satış yoluyla paylaşım kararı verir. Bu nedenle, aynen taksim kararının uygulanması sürecinde uzman bir miras avukatı veya gayrimenkul avukatı desteği almak, hak kayıplarını önlemek ve sürecin hukuka uygun ilerlemesini sağlamak açısından kritik öneme sahiptir.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Ön Alım Hakkı Nedir?
Ön alım hakkı, izale-i şuyu davasında paydaşlara tanınan ve taşınmaz satışında öncelikli satın alma hakkı sağlayan önemli bir hukuki haktır. Eğer mahkeme, ortak malın satış yoluyla paylaşımına karar verirse, paydaşlar taşınmazı diğer alıcılardan önce alma hakkına sahiptir.
Bu hak sayesinde, paydaşlar malın başka kişilerce alınmasını engelleyebilir ve hisselerini kendi çıkarları doğrultusunda değerlendirebilir. Ön alım hakkı, miras paylaşımı ve ortak mülkiyetin sona erdirilmesi süreçlerinde sıkça gündeme gelir.
Uygulamada, mahkeme satış kararı verdiğinde paydaşlar, ön alım haklarını kullanıp kullanmayacaklarını bildirir. Bu süreçte hakların doğru kullanılması ve sürecin hukuka uygun yürütülmesi için uzman bir miras avukatı veya gayrimenkul avukatı ile çalışmak hem hak kayıplarını önler hem de sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlamaktadır.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Masraf ve Harçları Ne Kadar?
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası açılırken ödenmesi gereken masraf ve harçlar, dava konusu malın değeri ve sürecin özelliklerine bağlı olarak değişir. Başlıca masraflar şunlardır:
Toplam masraf, davanın karmaşıklığı ve malın değerine bağlı olarak binlerce TL’den başlayıp çok daha yüksek rakamlara ulaşabilir. Bu nedenle dava açmadan önce uzman bir miras veya gayrimenkul avukatıyla masraf analizi yapmak, sürpriz maliyetlerin önüne geçmek açısından önemlidir.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Bilirkişi Raporu Nasıl Alınır?
Bilirkişi raporu, izale-i şuyu davalarında malın değerinin ve bölünebilirliğinin tespiti için en kritik belgedir. Mahkeme, dava açıldıktan sonra uzman bilirkişi heyeti görevlendirir. Bu heyet, taşınmazı yerinde inceleyerek piyasa değeri, payların oranı ve aynen taksim mümkünlüğü hakkında detaylı bir rapor hazırlamaktadır.
Raporun alınma süreci genellikle şu adımları içerir:
Bilirkişi raporu, mahkemenin aynen taksim mi yoksa satış yoluyla paylaşım mı yapılacağı kararını doğrudan etkiler. Bu nedenle, raporun doğru ve eksiksiz hazırlanması için deneyimli bir miras avukatı veya gayrimenkul avukatı ile sürecin yürütülmesi büyük önem taşımaktadır.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Paydaşların Anlaşması Mümkün Mü?
Evet, ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasında paydaşların anlaşması mümkündür ve çoğu zaman davayı hızlandıran en etkili çözümdür. Taraflar kendi aralarında malın paylaşımı, aynen taksim veya satış bedeli konusunda anlaşabilirler.
Mahkeme, taraflar arasında sağlanan bu anlaşmayı onaylayarak resmi karara dönüştürebilir. Böylece:
Paydaşlar arasındaki anlaşma, özellikle mirasçıların ortak mal üzerindeki haklarını koruması ve ekonomik kayıpları önlemesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu süreçte uzman bir miras veya gayrimenkul avukatı ile çalışmak, anlaşmanın hukuka uygun olmasını ve tüm hakların korunmasını sağlamaktadır.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Kazanıldıktan Sonra Ne Yapılır?
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası kazanıldıktan sonra, mahkeme kararı taraflara tebliğ edilir ve uygulanır. Kararın uygulanması sürecinde öncelikle:
Bu aşamada uzman bir miras veya gayrimenkul avukatı ile çalışmak, hem sürecin hızlanmasını sağlar hem de hak kayıplarını önler. Ayrıca, mirasçıların haklarını korumak ve satış bedellerinin adil dağıtılmasını sağlamak, dava sonrası en kritik adımlardan biridir.
Mirasçıların Anlaşmalı Olarak Ortaklığı Gidermesi Mümkün Müdür?
Mirasçılar aralarında anlaşmalı olarak ortaklığı giderebilir. Bu yöntem, davayı açmadan önce veya dava sürecinde uygulanabilir ve masrafları azaltır, süreci hızlandırır. Taraflar, malın aynen taksim mi yoksa satış yoluyla paylaşım mı yapılacağı konusunda anlaşabilir.
Anlaşmalı çözüm, hem miras paylaşımı hem de ortak malın hukuka uygun şekilde paylaşılması açısından önemlidir. Mahkeme, anlaşmayı onaylayarak resmi karara dönüştürür ve sürecin sorunsuz tamamlanmasını sağlar. Bu nedenle, uzman bir miras avukatı ile anlaşmanın hukuka uygun ve taraflar için adil şekilde yapılması kritik öneme sahiptir.
Mirasçıların Biri Ortaklığın Giderilmesine Karşı Çıkabilir Mi?
Evet, bir mirasçı veya paydaş, ortaklığın giderilmesi sürecine karşı çıkabilir. Bu durumda:
Bu süreçte, uzman bir miras avukatı veya gayrimenkul avukatı, itirazın hukuka uygun şekilde ele alınmasını ve paydaşın haklarının korunmasını sağlar.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Uzman Avukat Nasıl Bulunur?
İzale-i şuyu ve miras davalarında uzman avukat, sürecin hızlı ve etkin yürütülmesi için şarttır. Uzman avukat bulmak için:
Uzman bir avukat, davanın hazırlanması, arabuluculuk süreci, bilirkişi raporu ve satış aşamalarında etkin destek sağlar, sürecin hem hızlı hem de doğru ilerlemesini garanti eder.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Avukatlık Ücreti Ne Kadar?
İzale-i şuyu davalarında avukatlık ücreti, davanın karmaşıklığı, malın değeri ve süreçteki ek işlemler göz önünde bulundurularak belirlenir. Ücretler genellikle iki şekilde ödenir:
Genel olarak, avukatlık ücretleri binlerce TL’den başlayıp malın değerine ve sürecin karmaşıklığına göre artabilir. Bu nedenle, dava öncesi ücret konusunda şeffaflık sağlamak ve yazılı sözleşme yapmak önemlidir. Uzman bir avukat hem maliyetleri optimize eder hem de dava sürecinin etkin yönetilmesini sağlamaktadır.
Proaktif Hukuk ve Danışmanlık olarak 20 yılı aşkın deneyim ve uzman avukat kadromuzla tüm hukuki süreçlerinizde yanınızdayız. Sizlerde Ortaklığın Giderilmesi süreçlerinizde uzman miras avukatlarımız ve gayrimenkul avukatlarımızdan destek alabilir ve hukuki prosedürlerinizin en sağlıklı şekilde yönetilmesini sağlayabilirsiniz.