Açılmış olan bir davada, davalı tarafın aynı mahkeme huzurunda hak ve menfaatlerini korumak için karşı dava açmasıdır. Bu sayede asıl dava ve karşı dava birlikte görülecek karara bağlanacaktır. Karşı davayı açmak isteyen taraf gerekli harç ve giderleri karşılamak zorundadır.
Karşı davanın açılabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanununun 132. maddesinde şartlar sayılmıştır. Bunlar;
Asıl davaya karşılık karşı dava yazılı veya basit yargılama usullerinde dava dilekçesinin tebliğinden itibaren esasa cevap süresi içinde yani iki haftalık zaman diliminde verilecek cevap dilekçesiyle veya ayrı bir dilekçeyle açılır. Eğer ki bu sürenin kaçırılmasından sonra karşı dava için talepte bulunulursa mahkeme davaların ayrılmasına karar verebilir. Cevap dilekçesi verildiğinde hakim karşı davaya ait şartların oluştuğuna kanaat ederse davayı kabul eder. Yargıtaya, son yıllarda, karşı dava konulu başvurularda genellikle boşanma davasına karşılık olarak karşı dava açılması konusuyla başvurulmaktadır. Yargıtay karşılıklı boşanma davalarını, hem usul ekonomisi ilkesi gereğince hem de açılan davaların hukuki sebeplerinin benzerliği nedeniyle birleştirmektedir. Proaktif hukuk&danışmanlık olarak tavsiyemiz karşı davayı açan davacının davaya ilişkin tüm iddialarını, savunmalarını, tezlerini ve itirazlarını dava esnasında belirtmenizdir. Hatta bu süreçte size yol gösterecek hukuki danışmanlık hizmeti almanızı ya da vekil tayin etmenizi önermekteyiz.
HMK madde 13’e göre kanun uyuşmazlığa ilişkin kesin yetkili mahkeme konusunda aksini belirtmediği sürece karşı davada yetkili mahkeme asıl davanın mahkemesidir. Karşı dava asıl dava ile birlikte incelenir ve tahkikat aşaması birlikte yürütülür. Karşı dava, ne kadar asıl davaya karşı olarak açılmış olsa da bağımsız bir dava olduğundan ayrı ayrı harç alınır.
Davanın sonunda, mahkeme, her iki dava içinde birlikte hüküm verir. Ama hükümler kararda ayrı ayrı belirtilir.