İş Sağlığı ve Güvenliğinde Yeni Dönem : 6331 Sayılı Kanun

İş Sağlığı ve Güvenliğinde Yeni Dönem :  6331 Sayılı Kanun

Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı, çalışma hayatının öncelikli şartı olarak karşımıza çıkmakta ve son yıllarda üzerinde defaatle durularak iş hukukuna ilişkin tartışmaların da temeline oturmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2012 yılı istatistiklerine göre Türkiye’de 1.538.006 işyeri faaliyet göstermiş ve bu işyerlerinde 11.939.620 işçi istihdam edilmiştir. İş sağlığı ve güvenliği açısından da, bu işyerlerinde 74.871 iş kazası ve 395 meslek hastalığı vakası meydana gelmiş, toplam 744 çalışan hayatını kaybetmiştir.

Tekstil imalatı sektöründe de 5.127 iş kazası meydana gelmiştir. İşte bu iş gücü kaybının önüne geçmek ve AB standartlarına ulaşabilmek adına oluşturulan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 30.06.2012 gün ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile iş sağlığı ve güvenliği konusu ilk kez müstakil bir kanunda ele alınmış oldu. Bütün işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları oluşturulması hedefiyle kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanlar kanun kapsamına alınmıştır. Avrupa Birliği uygulamalarına paralel olarak; TSK, Emniyet ve afet müdahale ekipleri gibi kendine özgü faaliyetleri olan kurum ve kuruluşlar, kanunun istisnaları arasında yer alınmıştır. Bunun gibi ev hizmetleri ile çalışan istihdam etmeden kendi nam ve hesabına çalışanlar da kanunun kapsamı dışında bırakılmıştır.

6331 Sayılı Kanunun İşverenlere Getirdiği Yükümlülüklerinden Bazıları ve Öngörülen Yaptırımlar

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işverenlere bir takım yükümlülükler getirilmektedir. Bu yükümlülüklere uyulmaması halinde de önemli miktarlarda idari para cezaları getirildiği görülmektedir. İş sağlığı ve güvenliği bakımından alınması gereken önlemlerin belirlenmesinde yapılması gereken öncelikli iş risk değerlendirmesinin oluşturulmasıdır. Risk değerlendirmesi oluşturulması hususunda 2013 yılının başından itibaren işverenler yükümlülük altındadır.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile diğer mevzuat çerçevesinde işverenlere; risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmak, acil eylem planı yapmak, çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmesi, tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışanlara mesleki eğitim verilmesi, 50 ve daha fazla işçi çalışan işyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu kurulması, çalışan temsilcisi atanması/seçilmesi gibi yükümlülükler ve buna uyulmaması halinde 1.078 TL’den 4.851 TL’ye kadar uygulanacak idari para cezaları getirilmiştir.

1 Ocak 2013 tarihi itibariyle (yürürlük hükmünün yer aldığı 38. Maddesinde belirtildiği üzere) işverenlerin risk değerlendirmesi ve acil eylem planı hazırlaması, işçilere mesleki ve iş sağlığı güvenliği eğitimlerini vermesi, çalışan temsilcisi ataması gibi hususları bir an önce yapması gerekmektedir. Burada zamana yayılmış bir durum yoktur. 01.07.2013 ve 01.07.2014 tarihlerinin beklenmemesi gerekmektedir.

Sadece iş yeri hekimi ve iş sağlığı uzmanı görevlendirilmesine ilişkin hükümlerin yürürlük tarihi 2 Ağustos 2013 tarihli ve 28726 sayılı Resmî Gazete’de yayımlan 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile ertelenmiş olup; 4857 sayılı İş Kanununun mülga 81 inci maddesi kapsamında çalışanlar hariç kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1.7.2016 tarihinde, 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1.1.2014 tarihinde, diğer işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girecektir.


Bu Makaleyi Paylaş