Mağdur ve Şikayetçi Olarak Hangi Haklara Sahipsiniz?

Mağdur ve Şikayetçi Olarak Hangi Haklara Sahipsiniz?

Ceza Hukukunda Mağdurun Yeri

Bir ceza yargılamasında suçun mağduru (zarar gören kişi) uzun süre ihmal edilen bir konumdaydı. Ceza adalet sistemi daha çok sanığın haklarına odaklanırken, mağdurun hakları ikinci planda kalıyordu. Ancak özellikle 2005 yılında yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile bu durum değişmeye başladı. Yeni düzenlemeler, sanığa tanınan pek çok hakkın benzerlerini mağdura da tanıyarak fail ve mağdur arasındaki adaletsizliği gidermeyi amaçladı. Günümüzde mağdur hakları, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuatta ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu makalede, mağdur ve şikâyetçi kavramları arasındaki fark açıklanacak; soruşturma ile kovuşturma evrelerinde mağdurların hakları, yasal dayanaklarıyla birlikte ele alınacaktır. Ayrıca müdahillik (katılma), avukat talebi, delil sunma, tazminat isteme gibi temel haklar vurgulanacak ve çocuk, engelli, cinsel saldırı mağduru gibi kırılgan gruplara tanınan özel korumalar incelenecektir.


Mağdur ve Şikayetçi Arasındaki Fark Nedir?

Türk ceza hukukunda mağdur, işlenen suç nedeniyle doğrudan zarar gören, suçun pasif süjesi konumundaki kişiyi ifade eder. Şikâyetçi (veya müşteki), uğradığı ya da zararını gördüğü suçu yetkili makamlara bildirerek soruşturma başlatılmasını talep eden kişidir. Basitçe ifade etmek gerekirse, mağdur suçtan zarar gören kişi iken, şikâyetçi bu suçu adli mercilere bildirip adalet sürecini harekete geçiren kişidir

Mağdur ile şikâyetçi çoğu zaman aynı kişi olsa da, aralarında hukuki açıdan bazı farklar bulunur. Öncelikle, bazı suçlar şikâyete tabi suçlar olarak belirlenmiştir; bu suçlarda soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için mağdurun şikâyet hakkını bizzat kullanması gerekir. Şikâyet hakkı, mağdur tarafından fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde kullanılmalıdır; aksi halde bu haktan feragat edilmiş sayılır (TCK m.73). Örneğin, hakaret, basit yaralama gibi bazı suçlar şikâyete tabidir ve mağdur 6 ay içinde şikâyetçi olmazsa, savcılık bu suçlarda resen (kendiliğinden) dava açamaz. Buna karşılık, kamu davası niteliğindeki (şikâyete tabi olmayan) suçlarda savcılık, mağdur şikâyet etmese bile yeterli delil varsa soruşturma başlatabilir.

Şikâyetçi sıfatını kazanan mağdur, ceza davası açıldıktan sonra dilerse davaya katılma (müdahil olma) talebinde bulunabilir. Mahkeme bu talebi kabul ederse, mağdur katılan sıfatıyla davada yer alır. Katılan, ceza davasında taraf olarak birçok usul hakkını (örneğin kanun yoluna başvurma hakkı gibi) bizzat kullanabilir. Eğer mağdur/şikâyetçi davaya katılmazsa, duruşmalara seyirci olarak katılabilse de taraf haklarını tam manasıyla kullanamaz. Aşağıda, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında mağdurlara tanınan haklar ayrıntılı şekilde ele alınmaktadır.


Soruşturma Aşamasında Mağdurun Hakları

Ceza soruşturması, suç ihbarı veya şikâyeti üzerine savcılık tarafından yürütülen, delillerin toplandığı ilk evredir. Ceza Muhakemesi Kanunu m.234, mağdur ile şikâyetçilerin soruşturma evresinde sahip olduğu hakları tek tek saymıştır. Bu haklar şunlardır:

1. Delillerin Toplanmasını İsteme Hakkı

  • Mağdur, işlenen suçla ilgili tüm delillerin eksiksiz toplanmasını savcılıktan talep edebilir. Örneğin mağdur, olay yeri kamera kayıtlarının incelenmesi veya tanıkların ifadelerinin alınması gibi eksik kalan deliller varsa bunların tamamlanmasını isteyebilir. Savcılık, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için mağdurun bu talebini değerlendirmek zorundadır.

2. Belge Örneği Alma Hakkı

  • Mağdur veya şikâyetçi, soruşturmanın gizliliğini ve amacını tehlikeye sokmamak koşuluyla, savcılıktaki dosyadan belge ve tutanak örnekleri alabilir. Soruşturma evrakı kural olarak gizlidir; ancak mağdurun, ifadesinin sureti, ekspertiz raporları gibi kendi hakkını ilgilendiren bazı belgelere erişimine mevzuat izin vermektedir. Bu sayede mağdur, soruşturmanın seyri hakkında temel bilgilere ulaşabilir.

3. Avukat Talep Etme Hakkı 

Aşağıdaki suçlarda mağdura ücretsiz avukat atanabilir:

  • Cinsel saldırı

  • Çocuğun cinsel istismarı

  • Israrlı takip

  • Kadına karşı kasten yaralama

  • İşkence

  • 5 yıldan fazla hapis gerektiren suçlar

18 yaşından küçükler, engelliler ve kendini ifade edemeyenler için resen avukat atanır.

4. Dosyayı İnceleme ve Örnek Alma Hakkı

  • Mağdur, vekili aracılığıyla soruşturma dosyasındaki belgeleri ve el konulan eşyayı inceletebilir. Avukat olan mağdur vekili, CMK m.153 uyarınca soruşturma dosyasını incelebilir ve örnek alabilir. Bu hak sayesinde mağdur taraf, soruşturmada hangi işlemlerin yapıldığını takip edebilir, gerektiğinde yeni deliller sunma veya işlemlere itiraz etme imkânı bulur.

5. Takipsizlik Kararına İtiraz Hakkı

 

  • Savcılık, soruşturma sonucunda yeterli delil bulamaz veya suçun yasal unsurlarının oluşmadığı kanaatine varırsa Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (takipsizlik kararı) verebilir. Mağdurun en önemli haklarından biri, işte bu karara karşı itiraz edebilmesidir. CMK’ya göre mağdur/şikâyetçi, takipsizlik kararının kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içinde bu karara itiraz edebilir. İtiraz, o yer adli yargı adalet komisyonunun belirlediği nöbetçi ağır ceza mahkemesi tarafından değerlendirilir. Böylece, savcının dava açmama kararına karşı mağdura bir denetim yolu tanınmış olmaktadır.

Kovuşturma Aşamasında Mağdurun Hakları

Kovuşturma, iddianamenin kabulü ile başlayan ve mahkeme tarafından yürütülen yargılama evresidir. Mağdur (ve şikâyetçi), kovuşturma aşamasında da bir dizi usul hakkına sahiptir. CMK m.234/1(b) bendine göre mağdur ve şikâyetçinin kovuşturma evresindeki temel hakları şöyle sıralanmıştır:

1. Duruşmalardan Haberdar Edilme

  •  Mağdur/şikâyetçi, dava açıldıktan sonra duruşma tarih ve yerlerinden haberdar edilmelidir. İddianamenin kabulüyle birlikte mahkeme, duruşma gününü belirleyip mağluplara (mağdur ve şikâyetçilere) duruşma gününü tebliğ eder. Bu sayede mağdur, yargılamadan habersiz kalmaz ve isterse duruşmalara katılabilir. Özellikle davaya katılma talebi varsa, ilk duruşmaya çağrılması hukuken gereklidir.

2. Müdahil (Katılan) Olma Hakkı

  • Mağdur, ceza davasına katılan sıfatıyla katılma hakkına sahiptir. Bunun için kovuşturma başlamasından itibaren hüküm anına dek mahkemeye bir katılma dilekçesi sunarak veya duruşmada sözlü beyanda bulunarak katılma talebini iletmelidir (CMK m.237). Mahkeme talebi uygun görürse, mağdur artık katılan olarak davada yer alır. Katılan sıfatı kazanan mağdur, duruşmada söz alıp beyanlarda bulunabilir, tanıklara soru yöneltilmesini talep edebilir, savcının mütalaasına karşı görüş bildirebilir. Müdahillik hakkı, mağdurun davanın aktif bir tarafı olmasını sağlayarak adalet duygusunu güçlendiren önemli bir haktır.

3. Tutanak ve Belgelerden Örnek Talebi

  • Mağdur/katılan, duruşma tutanakları ve dava dosyasındaki belgelerden örnek talep edebilir. Yargılama sırasında tutulan zabıtlar, bilirkişi raporları, keşif tutanakları gibi belgelerin örnekleri mağdura verilebilir. Bu hak, mağdurun dava dosyasını takip edebilmesi ve gerektiğinde karar sonrası tazminat davası gibi diğer hukuki girişimlere hazırlanabilmesi açısından önemlidir.

4. Tanık Çağırılmasını İsteme Hakkı

  • Mağdur, olayla ilgili tanıkların mahkemede dinlenmesini talep edebilir. Örneğin mağdur, suçun görülmesine tanık olan bir kişinin ismini mahkemeye bildirerek çağrılmasını isteyebilir. Mahkeme bu talebi değerlendirerek, tanığın dinlenmesinde fayda görürse duruşmaya çağırır (CMK m.178). Böylece mağdur, somut gerçeğin ortaya çıkmasına katkı sunma imkânı bulur.

5. Avukat Talep Etme (Kovuşturma Evresi)

  • Soruşturma evresinde değinilen ücretsiz avukat görevlendirilmesi, kovuşturma aşamasında da aynı koşullarda geçerlidir. Yani, mağdurun özel avukatı yoksa ve dava cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, ısrarlı takip veya kadına karşı şiddet (kasten yaralama, işkence, eziyet) gibi bir suçla ilgiliyse ya da suçun cezası alt sınır olarak 5 yıldan fazla hapisse, mağdurun talebiyle baro tarafından bir mağdur vekili görevlendirilir. Böylece ağır ceza gerektiren vakalarda mağdur, duruşmalarda profesyonel hukuki destek alarak haklarını etkin biçimde savunabilir. Yukarıda belirtildiği gibi, çocuklar ve kendini ifade edemeyecek derecede engelli mağdurlar için bu avukat temini talep aranmaksızın yapılır.

6. Kanun Yoluna Başvurma Hakkı

  • Mahkeme hükmü açıklandıktan sonra mağdur, eğer davaya katılan sıfatıyla katılmış ise, karara karşı istinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurma hakkına sahiptir. Bu hak, ancak mağdurun davaya katılmış olmasına bağlıdır. Katılan sıfatı olmayan mağdur, mahkeme kararını tek başına temyiz edemez. Ancak katılan olarak yer almışsa, hükmün mağdur lehine veya aleyhine olan kısımlarını (örneğin cezanın azlığı, beraat kararı, hukuki nafaka/tazminat talepleriyle ilgili kısımlar gibi) üst mahkemeye taşıyabilir. Böylece adaletin tecellisi konusunda mağdur da söz sahibi olur.

 

Yukarıdaki haklar CMK m.234/1(b) kapsamında yasal güvence altındadır. Bu hakların mağdura usulünce anlatılması ve uygulanması da kanuni bir zorunluluktur: Kanun, mağdur ve şikâyetçiye bu haklarının izah edilip açıklandığını bir tutanakla belgelemeyi emretmektedir. Kovuşturma aşamasında haklarını bilen bir mağdur, yargılamaya etkin katılım gösterebilir ve kendi adalet arayışını sürdürürken hukuki süreci tamamlayıcı bir rol oynar.


Mağdurun Tazminat Talebi

Mağdur, ceza davasından bağımsız olarak hukuk mahkemesinde tazminat davası açabilir:

Maddi Zararlar:

  • Tedavi masrafları

  • İş gücü kaybı

Manevi Zararlar:

  • Ruhsal travmalar

  • Acı, elem

Dava sürecinde adli yardım (masraflardan muafiyet) talep edilebilir.


Özel Koruma Gerektiren Mağdurlar

1. Çocuk Mağdurlar

  • İfade tek seferde alınır (ÇİM ortamında)

  • Avukat resen atanır

  • Sanıkla yüzleşme yerine Adli Görüşme Odaları (AGO) kullanılır

2. Cinsel Suç Mağdurları

  • İfade uzman eşliğinde alınır

  • Duruşma kapalı yapılabilir

  • Kimlik gizliliği sağlanır

3. Engelli Mağdurlar

  • Tercüman veya uzman desteği sağlanır

  • Fiziksel erişim önlemleri alınır

4. Kadına Yönelik Şiddet Mağdurları

  • 6284 sayılı Kanun ile özel koruma

  • Uzaklaştırma, gizli tebligat, teknik ses/görüntü önlemleri

 

Yukarıdaki özel düzenlemeler, adalet sisteminin “ikincil mağduriyet” dediğimiz, mağdurun yargılama sürecinde yeniden zarar görmesi riskini en aza indirme çabasının bir parçasıdır. Özellikle çocuklar ve cinsel şiddet mağdurları için uzlaştırma yasağının getirilmiş olması da bu yaklaşımın sonucudur: 5271 sayılı CMK m.253 gereği, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile kadına karşı şiddet suçları uzlaştırma kapsamında değildir. Bu sayede bu tür suçlarda mağdur, fail ile uzlaşma baskısına maruz kalmadan adalet sürecini sürdürebilir.

Sonuç

Mağdur hakları artık ceza adalet sisteminin kenarında değil, merkezinde yer almaktadır. Etkin kullanılan haklar, mağdurun adalet sistemine güvenini pekiştirirken, fail-mağdur dengesini de sağlamaktadır.

Hukuki Destek Almak İster misiniz?

Ceza yargılaması sürecinde mağdur haklarınızı doğru ve zamanında kullanmak, adaletin sağlanması açısından büyük önem taşır. Özellikle delil toplama, davaya katılma, ücretsiz avukat talebi gibi usul işlemlerinde profesyonel hukuki yardım almak hak kaybını önler. Eğer siz de bir suçun mağduruysanız ya da mağduriyetinize ilişkin nasıl bir yol izlemeniz gerektiği konusunda kararsızsanız, alanında deneyimli ceza avukatlarımızdan hukuki danışmanlık alabilirsiniz.

Proaktif Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak, müvekkillerimizin haklarını en etkin şekilde savunmak, süreci titizlikle yürütmek ve mağduriyetin giderilmesine katkı sunmak için yanınızdayız. Bizimle iletişime geçerek sürecin başından sonuna kadar profesyonel destek alabilirsiniz.

 İletişim: 0212 224 44 22


Bu Makaleyi Paylaş