İş kazası gerek işçi, gerek işveren ve gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu açısından maddi ve manevi unsurlarıyla önemlilik arz eden bir konudur. Muhakkak ki amaç iş kazasının yaşanmaması için tüm gayretin gösterilmesidir. Ancak hayatın olağan akışı içerisinde maalesef ki iş kazaları, her daim olması muhtemel olaylardır.
“İşverenler iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler..” diyerek işveren ve işçi açısından yükümlülükleri belirtilmiştir. Bu yükümlülüklerle birlikte bir de iş kazası anında yapılması gerekenler vardır. Şöyle ki;
İş kazası sonrası işverence yapılması gerekenler ve genel bilgi aşağıdaki gibidir. 4/(A), yani SSK kapsamındaki sigortalıların iş kazası geçirmesi halinde işverenin kazanın olduğu yerdeki;
Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu gereğince işverenler, işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç 2 (iki) işgünü içinde yazı ile işyerinin tescilli bulunduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı devredilen bölge müdürlüğüne de bildirmek zorundadır. SSK Bölge Müdürlüğü’ne başvurulduktan sonra SSK hemen olay yerine müfettişlerini göndermek zorundadır. Müfettişlerin tuttuğu rapora göre olayın iş kazası olup olmadığına karar verilir. 14 Mart 2012 tarihinden itibaren işverenler tarafından iş kazaları ve meslek hastalığı bildirimlerini Sosyal Güvenlik Kurumunun internet sitesinden yapılabilmektedir.
Peki, iş kazası sonrasında bildirim yapılmazsa ne olur?
Olumsuz vakaların yaşanmaması temennisi ile meydana gelen elem olayların olumsuz sonuçlarını bir nebze azaltmak için, işbu yükümlülüklerin göz ardı edilmemesi gerekmektedir.